Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, 10.000 puan sınırını aşarak rekor tazelerken, analistler yılın geri kalanında endeksin yükselişine devam edeceğini öngörüyor.
Yılbaşından beri BIST 100 endeksi yüzde 34,13 yükseldi. Dolar bazlı artış yüzde 22,16 oldu.
EN ÇOK KAZANDIRAN SEKTÖRLER
Sektör endeksleri detaylı incelendiğinde, yıl başından bu yana bankacılık endeksi yüzde 53 ve holding endeksi yüzde 42 yükseldi. Yıl başından bu yana tüm sektör endeksleri yatırımcısını sevindirirken, en çok kazandıran yüzde 69 ile bilişim oldu. Ana endekslere bakıldığında ise yüzde 52 yükselişle teknoloji endeksi dikkati çekti.
Bu süreç hisse bazlı incelendiğinde BIST 100 endeksine dahil hisselerden 92’si değer kazanırken, 8’i değer kaybetti. En çok işlem gören hisse senetleri Türk Hava Yolları, Ereğli Demir Çelik, Türkiye İş Bankası (C), Yapı ve Kredi Bankası ile Akbank oldu.
İLK ÇEYREĞİN YILDIZLARI
Yılın ilk çeyreğinde en fazla yükseliş kaydeden hisseler arasında yüzde 160 ile Agrotech Teknoloji, yüzde 108 ile Tav Havalimanları ve yüzde 100 ile Kocaer Çelik ilk üç sırada yer alırken, Qua Granite yüzde 27, Hektaş yüzde 24 ve Kayseri Şeker Fabrikası yüzde 10 ile en çok değer kaybeden şirketler oldu.
Öte yandan, bu yıl BIST 100 endeksinde günlük ortalama 106,3 milyar liralık işlem hacmi oluştu. Endeksin en çok işlem hacmine 154,8 milyar lira ile 19 Şubat’ta ulaştığı görüldü.
İLK DEFA BEŞ HANELİ
A1 Capital Genel Müdür Yardımcısı Üzeyir Doğan, BIST 100 Endeksi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
BIST 100 Endeksi’nin geçmiş yıllardaki bol sıfırlarından kurtulduktan sonra bugün ilk defa 5 haneli rakamlarla tanıştığını aktaran Doğan, piyasaların genel olarak bir “düz rakam” takıntısının olduğunu dile getirdi.
Doğan, piyasalarda binli, beş yüzlü gibi rakamların her zaman ilgi çektiğini ve psikolojik olarak da destek direnç görevleri gördüğünü belirterek, “Bugün test edilen 10.000 puanı da bu düz rakamların en önemli eşiklerinden biri. Bu nedenle piyasa katılımcıları, buranın aşılmasına farklı anlamlar yükleyerek yükselişin hız kazanmasını sağlayabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
“10.750 PUAN DİRENÇ”
Uluslararası derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’un (S&P), cuma akşamı piyasalar kapandıktan sonra açıklaması beklenen Türkiye değerlendirme raporunda olası bir not artışı ihtimalinin de piyasaların güçlü kalmasına destek sağlayabileceğine değinen Doğan, şunları kaydetti:
“Endekste, kısa vadede 10.750 puan civarı ilk güçlü direnç konumunda olacaktır. Orta vadede ise yabancı yatırımcıların da gelişi ile birlikte dolar bazlı 400 puan gündeme gelebilir. Döviz kurlarındaki olası yükselişleri de dikkate aldığımızda yıl içinde 14.000 puan ve hatta bir miktar üzerinin de test etmesinin sürpriz olmayacağını düşünüyoruz.”
Doğan, endeksteki yükseliş beklentisi ve bu beklentinin arkasındaki “yabancı yatırımcının geleceğine” yönelik algının, yukarı yönlü hareketlerde yabancı yatırımcının da tercih edeceği, derinliği yüksek hisselerin bir süre daha ön planda kalmasını sağlayabileceğini dile getirerek, “Bankalar başta olmak üzere mali sektör, holdingler, havacılık, iletişim, petrokimya, perakende ve otomotiv sektöründe, ilgili sektörün büyük oyuncuları ön planda kalmaya devam edecektir.” ifadelerini kullandı.
YİNE ZİRVELER GÖRÜLEBİLİR
NoorCM Menkul Değerler Kurumsal İlişkiler Direktörü Ahmet Uluhan da yerel seçimler sonrası tekrar toparlanma sürecine giren hisse senedi piyasasında özellikle bankacılık ve holding sektörü önderliğinde yeni zirveler görmeye devam edildiğini anlattı.
Uluhan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Ekonomi yönetiminin izlediği ortodoks politikalara dair güvenin artması, siyasi otoritenin bu sürece olan desteğinin önemli şekilde devam etmesi ile seçim öncesi daralan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervlerinde nisanda görülen 14 milyar dolarlık artışın pozitif etkileri, özellikle yabancı yatırımcının TL varlıklarına olan ilgisinde belirgin artışa neden oluyor. Buna yurt dışı piyasalarındaki genel olumlu havanın da katkı sağlaması özellikle 10 bin direncinin yukarı yönde zorlanmasına katkı sağlıyor.”
Uluhan, bu olumlu süreçte uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in not artırımının katkılarını ve bu hafta gelmesi beklenen S&P değerlendirmesine dair pozitif beklentilerin de etkilerini göz ardı etmemek gerektiğini belirterek, piyasanın söz konusu gelişmelerin etkilerini karşılamaya ve 10.000 puanın üzerinde yeni zirvelere ulaşmaya devam edebileceğini söyledi.
Mayısta, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinin zirve yapmasının ardından, baz etkisi ile enflasyondaki yavaşlama eğiliminin de ivmelenmesi ve dezenflasyon sürecinin devreye girmesinin, yakalanan pozitif havanın devamını sağlayacağını belirten Uluhan, sözlerini şu şekilde tamamladı: “10.000 puanın üzerinde piyasanın öncelikle 10.150 ve akabinde de bir sonraki zirve kademesi olan 10.500’ü sırasıyla test etmesini bekliyoruz. Yabancı etkisinin yılın ikinci yarısında artması ile endeksin yükseliş trendini 11.500-12.000 seviyelerine kadar devam ettireceğini düşünüyoruz.
Bu süreçte en kritik soru, bu yükseliş hareketi genele yayılacak mı yoksa belli sektör ya da hisse senetleri ile mi gerçekleşecek sorusu olacaktır. Düşüncem yükselişte negatif ayrışan sektörler olabilir. Özellikle otomotiv ya da perakende sektörleri gibi bazı sektörler bu yükselişe tam uyum sağlayamayabilir. Ancak banka, holding ve ulaştırma başta olmak üzere bir çok sektörün yükselişte destekleyici olacağını düşünüyorum.”
“YABANCI GİRİŞİ DEVAM EDECEK”
Perform Portföy Fon Yöneticisi Altan Aydın da endekste mayıs boyunca hareketin devam edeceğini düşündüğünü ifade ederek, “Tabi enflasyon raporu ve S&P not güncellemesi çok önemli, fakat burada da beklentim piyasayı destekleyecek şekilde gerçekleşmesi yönünde.” diye konuştu.
Aydın, bundan sonraki süreçte değerlemelerin çok ucuz olmasa da ülkenin yeniden değerlendirme sürecinde olduğu ve bu nedenle dünyada dolaşan paradan daha fazla pay alabileceğini düşündüğünü anlatarak, şunları kaydetti:
“Buradan anlayacağımız, bir noktada değer açısından potansiyelin azaldığını görsek de yıl başından bu yana 800 milyon dolara ulaşan yabancı girişinin hızlanarak devam edeceğini düşünüyorum. Geçen sene, bu yıl için endekste dolar bazlı 400 puan beklentim vardı, bunu koruyorum. Özellikle politikalardaki istikrar burada belirleyici rol oynar. Yaz aylarında bir dalgalanma beklemekle beraber yılı güçlü şekilde bitireceğimiz kanaatindeyim.”