Hızlı hazırlanana popüler yemekte kanser uyarısı: ‘Riski yüzde 55 artırabilir’

TUZ ORANININ MİDE KANSERİ RİSKİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Dr. Tiutan, sosyal medyada yaptığı bir video paylaşımında, yüksek tuz içeren diyetlerin mide astarını incelterek, mide kanserine neden olabilen Helicobacter pylori (H. pylori) bakterisinin gelişimine olanak tanıdığını açıkladı. Tiutan’a göre, aşırı tuz tüketimi, mide kanseri riskini %55 artırabilir ve H. pylori enfeksiyonu varsa bu risk iki katına çıkabilir.

TUZ YÜKLÜ GIDALARIN RİSKİ

Paket noodle’lar, sucuk, salam, pastırma, jambon gibi yüksek tuz içeren işlenmiş gıdalar uzun süredir tip 2 diyabet, kalp krizi ve felç riskleriyle ilişkilendirilmektedir. Dr. Tiutan, bu yiyeceklerin sadece tansiyonu yükseltmekle kalmayıp, kanser riskini de artırabileceğini vurguladı.

İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (NHS), yetişkinlerin günlük en fazla 6 gram (yaklaşık bir çay kaşığı) tuz tüketmesini önermektedir. Ancak yapılan araştırmalar, birçok yetişkinin ihtiyaç duyduklarının 10 katına kadar sodyum aldığını ortaya koymaktadır.

Daily Mail’de yer alan bir habere göre; H. pylori bakterisi, dünya nüfusunun yaklaşık %40’ında bulunmaktadır ve genellikle belirti göstermese de mide ülserine, hazımsızlığa, şişkinliğe ve mide bulantısına yol açabilmektedir. Bu bakteri, kan ve nefes testleriyle tespit edilerek antibiyotikler ve diğer ilaçlarla tedavi edilebilmektedir.

‘BESLENME DEĞİŞİKLİKLERİ İLE KANSER RİSKİ AZALTILABİLİR’

Dr. Tiutan’a göre, bu bir korku yaratma çabası değil; küçük beslenme değişiklikleriyle kanser riski azaltılabilir. Ancak aşırı tuz tüketimi, sadece kansere değil, yüksek tansiyon ve diğer kronik sağlık sorunlarına da yol açabilir.

Geçen yıl yapılan bir çalışma, düzenli olarak tuz kullanmanın mide kanseri riskini %41 artırabileceğini gösterdi. British Journal of Cancer’da yayımlanan başka bir çalışma ise sürekli tuzlu gıda tüketiminin mide kanseri riskini iki katına çıkarabileceğini belirtmektedir.

Bilim insanları, özellikle genç yetişkinlerde mide kanseri vakalarının artışına dikkat çekmektedir. Son yıllarda 50 yaş altındaki grupta her yıl %2’lik bir artış gözlemlenmekte ve bu vakaların yarısında hastalık ileri evrede teşhis edilmektedir. Bu durum, hayatta kalma oranlarını ciddi şekilde düşürmektedir.

İngiltere, Avrupa’daki en yüksek ultra işlenmiş gıda (UPF) tüketimine sahip ülke konumundadır. UPF’ler, raf ömrünü uzatmak için kullanılan renklendirici, tatlandırıcı ve koruyucular içeren tüm yenilebilir ürünleri kapsamaktadır. Bu ürünlerin obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanser türlerinin başlıca nedenleri olduğuna inanılmaktadır.

Related Posts

Türkiye’de her 25 kişiden biri fenilketonüri taşıyıcısı!

Türkiye’de her 25 kişiden biri fenilketonüri taşıyıcısı!

Sıcaklar sağlığınızı bozmasın

Artan sıcaklıklarla birlikte gıda zehirlenmesi kalp krizi, lejyoner hastalığı gibi risklerle karşı karşıya kaldığımıza dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, yaz ayları için
hayati tavsiyelerde bulundu.

Mısır’da bir ilk: Yaşam Boyu Başarı Ödülü Haberal’a verildi

Prof. Dr. Mehmet Haberal Mısır’da ilk kez bir bilim insanına verilen Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görüldü.

Tokat’ta KKKA şüphesiyle tedavi gören bebek hayatını kaybetti

Tokat’ta Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle tedavi gören 1,5 yaşındaki bebek hayatını kaybetti.

Hamilelikte Obezite Riski

Hamilelikte obezite riski hakkında bilgi veren Doç.Dr. Halenur Bozdağ, önemli açıklamalarda bulundu. 

Uzmanlar uyardı: Sosyal medyada popüler olan matcha çayı gerçekten zayıflatıyor mu?

Uzmanlar uyardı: Sosyal medyada popüler olan matcha çayı gerçekten zayıflatıyor mu?